Bulaşıcı C Tipi Hepatit Virüsü

1983 öncesinde Hepatit A veya B virüsüne bağlı olmayan karaciğer iltihaplanmalarının büyük bir bölümünde bu virüs’ün sorunlu olduğu bilinmesine rağmen henüz bu virüse karşı koruyucu yöntem geliştirilememiştir. Plazma havuzlarından hazırlanan faktör konsantreleri ile tedavi edilen hemofili hastaları 1985 yılına kadar HCV ile enfekte olmuşlardır. Bu hastaların yarıya yakını bağışıklık kazanırken diğer yarısı kronik (müzmin) karaciğer iltihaplanmasına veya sirozuna yakalanmıştır. HCV’nün bulaşmasına sebep olan faktör konsantreleri ile aynı zamanda HIV virüsü de bulaşabilir. Bu nedenle HCV ile HIV birlikte olursa daha sık, erken ve ağır karaciğer yetersizliği gelişebilir.

HCV kendi içinde genetik olarak 5 tipe sahiptir. Farklı coğrafyalara göre HCV tipleri farklılık gösterirken özellikle tipi HCV hastalarda daha fazla oranda karaciğer harabiyetine kronikleşmeye neden olmaktadır.

Kan ve kan ürünleriyle bulaşan HCV’nün cinsel temasla buluşmasına çok sık rastlanmaz ancak hemofili hastaları HCV ile beraber AİDS virüsünü de taşıyorlarsa cinsel yolla HCV geçişi daha sık olmaktadır. HCV RNA pozitifliği (müspetliği) yüksek olan hastalar cinsel yaşamlarını koruyucu tedbirlerle sürdürmelidirler.

HCV’nün taşıyan hemofili hastalarının karaciğer sirozuna ve kanserine yakalanma riski HBV’ne göre daha fazladır. HCV ile HBV’nün beraber bulunması durumunda HBV’ü tanımlayıcılarının kanda tespit edilmesi gecikirken (Lee ve ark. 1985, Misums ve ark. 1993) HBV’nün taşıyıcılığı durumunda veya aktif replikasyonunun (çoğalması) devam ettiği durumlarda HCV’nün çoğalması engellenmektedir (Henley ve ark. 1993). Bu nedenle HBV ve HCV’nin beraber bulunduğu durumlarda HBV DNA ve HCV RNA ölçümleri mutlaka yapılmalıdır.

Hepatit B virüsünde olduğu gibi HCV için de elimizde bulunan en güçlü tedavi ajanı Interferon’dur. Ancak Interferonla HBV hepatitinde henüz ulaşılamamıştır. Son zamanlarda daha yüksek dozda ve daha uzun süreli Interferon tedavisine Ribavirin eklenerek tedavi başarısının %50’ye ulaştığı yayınlanmaktadır.

Çalışmaları yoğun şekilde devam eden HCV aşısı şu anda insanlarda kullanılmamaktadır. Bu nedenle faktör konsantrelerinin buluşması mutemel virüsler açısından inaktivasyonları büyük önem kazanmaktadır. Ayrıca faktör tedavisi alan hemofili hastaları her yıl anti HCV testi yaptırmalı ve sonucu pozitif hastalarının PCR yöntemi ile HCV RNA testi yapılarak virüs taşıyıcısı olup olmadıkları mutlaka tespit edilmektedir.